Toplantıda konuşan şube başkanı Serter Kocababa, ‘’Korunması gereken doğal ve tarihi alanlarda yapılan izinsiz uygulamalar, yayla ve mera alanlarında inşa edilen ikincil konutlar, hazine ve orman arazilerinde gerçekleştirilen izinsiz yapılaşmalar ve imar planı bulunan meskûn sahalarda ruhsata aykırı yapılaşmalar kentimizdeki sorunların başında geliyor. Bu durum; yaşanan göçler ile birleştiğinde, Antalya'da plansız yapılaşma, düzensiz imar uygulamaları, deprem riskine karşı yetersiz hazırlıklar ve tarihi ve doğal dokunun korunmasında ciddi eksiklikler yaratmaktadır. Ayrıca, geçmiş dönem imar barışlarının ve gelecekte olası imar barışı beklentilerinin bu sorunları daha da derinleştirdiğini gözlemlemekteyiz” diye konuştu.

İMAR BEKLENTİSİ SORUNLARI DERİNLEŞTİRİYOR

İlk konu başlığı olan kaçak yapılaşma sorunu ile ilgili konuşan Şube Başkanı Kocababa, ‘’Antalya'da kaçak yapılaşmanın birçok farklı yüzü bulunmaktadır. Bu durum kentimizde yaşanan göçler ile birleştiğinde, Antalya'da plansız yapılaşma, düzensiz imar uygulamaları, deprem riskine karşı yetersiz hazırlıklar ve tarihi ve doğal dokunun korunmasında ciddi eksiklikler yaratmaktadır. Geçmiş dönem imar barışlarının ve olası imar barışı beklentilerinin bu sorunları daha da derinleştirdiğini gözlemlemekteyiz’’ diyerek çözüm önerilerini sıraladı. Kaçak yapıların tespit edilmesi ve yaptırımların artması gerektiğine vurgu yapan Kocababa, ‘’Kaçak yapılara elektrik ve su aboneliği verilmemelidir. İlçe belediyeleri kaçak yapı tespiti ve yıkım kararlarını keyfi olarak yürütmemelidir. Büyükşehir belediyeleri bu süreci düzenli olarak kontrol etmelidir. İlçe belediyelerinde kaçak yapı tespiti yetkili personel tarafından yapılmalıdır. Ortaklaşan alanlarda hızlı ve etkin karar alınabilmesi için idareler komisyon veya kurullar oluşturmalıdır’’ dedi.

BÜROKRASİ AZALIRSA TARIMSAL VERİM ARTAR

Avcıyı görünce kaçıracak cezalar: Anadolu parsını avlamanın cezası 30 milyon lira Avcıyı görünce kaçıracak cezalar: Anadolu parsını avlamanın cezası 30 milyon lira

Köylerdeki mülkiyet sorunları nedeniyle köyden kente göçün tarımsal üretimi ve kırsal kalkınmayı olumsuz etkilediğini savunan Başkan Kocababa, bunun yanında çiftçilerin tarım alanlarında barınma ihtiyacını karşılamak için ruhsatsız bağ evleri ve entegre tesis niteliğinde olmayan ahır ve sera gibi tarımsal yapıların inşasında bürokratik işlemler nedeniyle sıkıntılar yaşadığını ifade etti. Konu ile ilgili çözüm önerilerini paylaşan Kocababa, ‘’Entegre tesis niteliğinde olmayan bağ evi, ahır ve sera gibi basit tarımsal yapıların izin süreçlerindeki bürokrasi azaltılmalıdır. Böylece çiftçilerimizin ve köylülerimizin ihtiyaç duydukları yapıları hızlı bir şekilde inşa etmeleri sağlanacak ve tarımsal üretim kesintisiz olarak devam edebilecektir. Mülkiyet haklarının netleştirilmesi köylülerin tarımsal faaliyetlerini sürdürebilmelerini sağlayacaktır. Bu sayede hem köylerin ekonomik yapısı güçlenecek hem de kentlere olan göç baskısı azalacaktır’’ diye konuştu.

 ‘BÜTÜNCÜL BİR STRATEJİ BELİRLENMELİ’

Başkan Kocababa, kentsel dönüşüm problemleri ile ilgili çözüm önerilerini ise şu şekilde sıraladı: ‘’Riskli bölgelerde bina dönüşümüne izin verilmemesi gerektiğinden bu bölgelerin tespit edilmesi gerekiyor. Bütüncül bir kentsel dönüşüm stratejisi belirlenerek yeni ulaşım arterlerinin oluşturulması, toplu taşıma ağlarının güçlendirilmesi ve yaya dostu alanların artırılması gibi kapsamlı tedbirler alınmalı.  Bina bazında dönüşüm için yapı ruhsatı alınırken, aynı zamanda bölge bazlı kentsel dönüşüm projelerinin de göz önünde bulundurulması ve koordinasyonun sağlanması önemlidir. Böylece, bölge genelinde daha kapsamlı iyileştirmeler ve altyapı geliştirmeleri yapılabilir.’’

Whatsapp Image 2024 06 28 At 16.06.32 (1)

Antalya’nın sürdürülebilir bir şekilde gelişebilmesi için altyapı çalışmalarının tamamlanmadan yapı ruhsatı verilmemesi ve kırmızı kot uygulamasının titizlikle yapılması gerektiğini ifade eden Kocababa, altyapı ve imar parseli sorunu ile ilgili diğer çözümleri şöyle sıraladı: ‘’Mevcut altyapı sistemleri iyileştirilmeli, altyapı ve kanalizasyon yatırımları uzun vadeli planlarla desteklenmeli, ASAT’  ait İçme-Kullanma Suyu Havzalarının Korunmasına Dair Yönetmelikte, yeni yerleşim alanlarda kanalizasyon olmadan sızdırmaz fosseptik uygulaması ile ruhsat verilebilmesinin önünü açan hükümlerin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Bu yaklaşımlar, kentimizin estetik değerlerini koruyacak, kamu kaynaklarının verimli kullanılmasını sağlayacak ve olası çevresel felaketlerin önüne geçecektir.’’

HABER MERKEZİ

Editör: Büşra Sevilen