Antalya’nın hızla artan nüfusu ve yüksek turizm potansiyelinin, yeraltı su kaynakları üzerinde büyük bir baskı oluşturduğunu belirten Karancı, "Antalya’nın nüfusu şu anda 2 milyon 700 bine ulaştı ve 2024 için turizm hedefi 17 milyon. Bu büyüme şehrimize ekonomik katkı sağlasa da, su kaynaklarımız üzerinde büyük bir yük yaratıyor" dedi.
Yeraltı Suları Üzerindeki Baskı Artıyor
Karancı, Antalya'da içme suyunun yüzde 96’sının yeraltı sondajlarıyla temin edildiğini ve bu kaynaklar üzerindeki baskının giderek arttığını söyledi. "Merkez ilçelerde su temini neredeyse tamamen yeraltı sularına dayanıyor, bu ise sürdürülebilir bir yöntem değil. Su seviyelerinin düşmesi, daha derin sondajlar yapılmasını zorunlu kılıyor" diye ekledi.
Düdenler ve Yeraltı Suları Tehlikede
Antalya'nın önemli su kaynaklarından olan Kırkgöz havzası ve düdenlerin korunmasının büyük önem taşıdığını belirten Karancı, bu doğal yapıların kirlenmesinin içme suyu sağlanan yeraltı sularını da tehdit ettiğini ifade etti. "Düdenler, yeraltı drenaj sistemleriyle bağlantılı oyuklar olup, kirleticilerle temas ettiklerinde içme suyunu kirletebiliyor. Bu, su kaynakları tamamen yeraltı sularına bağlı olan Antalya için büyük bir risk oluşturuyor" dedi.
Kaçak Sondajlar ve Su Kaybı Tehlikesi
Kaçak sondajların Antalya’nın su potansiyelini tehdit ettiğini söyleyen Karancı, bu faaliyetlerin su kaynaklarını hızla tükettiğini ve tarım ile sanayi sektörleri için de büyük bir tehdit oluşturduğunu belirtti. "Kaçak sondajlar su kaynaklarını hızla tüketiyor, bu nedenle bu faaliyetlerin durdurulması yeraltı sularının korunması açısından kritik önem taşıyor" dedi.
Kayıp Oranı Yasal Sınırın Üzerinde
Su kaybı oranlarının da endişe verici olduğunu belirten Karancı, "Antalya’da yıllık 354 milyon metreküp su çekiliyor, ancak bunun 129 milyon m³’ü kayboluyor. Su kaybı oranı yüzde 36,62 ve bu oran yasal sınırların üzerinde. Merkez ilçelerde ise bu oran yüzde 42,43’e kadar çıkıyor. Su israfını önlemek için acil tedbirler alınmalı ve kayıp-kaçak oranları yüzde 25’in altına çekilmelidir" dedi.
Yeni Su Kaynakları Geliştirilmeli
Karancı, tarımda su tüketiminin dikkatle planlanması ve kontrol altına alınması gerektiğini vurguladı. Antalya’nın gelecekte su kıtlığı yaşamaması için hem bireysel hem de kurumsal olarak su tasarrufu yapılmasının zorunlu olduğunu belirtti. "Karacaören2 ve Oymapınar barajları gibi projeler, şehrimize yeni su kaynakları kazandırmak açısından kritik önem taşıyor" diye ekledi.
Su Krizine Karşı Önlem Zamanı
Başkan Karancı, Antalya’nın su potansiyelinin güçlü olduğunu ancak kötü su yönetimi ve kaçak sondajlar gibi sorunların büyük su krizlerine yol açabileceğini ifade ederek, "Düdenlerin korunması, kaçak sondajların engellenmesi, kayıp-kaçağın yasal sınıra çekilmesi, su israfının azaltılması ve yeni su kaynaklarının geliştirilmesi, şehrin sürdürülebilir su yönetimi için kritik adımlardır" şeklinde uyardı.
HABER MERKEZİ
