Gündem

SADIK BADAK " KONAKLI-SERİK OTOYOLU ZARAR VEREBİLİR"

Sadık Badak, "Antalya 2030 Ulaşım ve Ekonomi Vizyon Tasarımı" konulu seminerde yaptığı konuşmada, Konaklı-Serik Otoyolu'nun Antalya'ya önemli zararlar verileceğini vurguladı. 84 km uzunluğundaki yolların, günde 100 bin araç geçiş özgürlüğüyle hem abonea hem de sektörlere ciddi bir mali yük getirdiğini belirten Badak, bu parlak kamu bütçesi üzerinde de büyük baskı oluşturacağını ifade etti. Ayrıca bölünmüş transit yol yollarına kıyasla birçok açıdan daha faydalı ve faydalı olduğu dile getirildi.

Önceki dönem AKP Antalya milletvekillerinden Dr. Sadık Badak’ın konuşmacı olduğu “Antalya 2030 Ulaşım ve Ekonomi Vizyon Tasarımı” konulu seminer, İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Seminere, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Meclis Başkanı Ahmet Öztürk, Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) Başkanı Ercan Özbek, Manavgat Ziraat Odası (MZO) Başkanı Rasim Metin, İMO üyesi mühendisler ve davetliler katıldı. İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Sonar Akdoğan yaptığı açılış konuşmasında seminere katılan Dr. Badak’a teşekkür etti ve AlanyaAntalya arasında yapılması planlanan otoyol maliyetleri piyasa değerlerinin çok çok üzerinde olduğunu kaydetti. Türkiye’de ki birçok uzmandan fiyat aldıklarını açıklayan Akdoğan, “Bizim aldığımız rakam ile bahsi geçen fiyat arasında 5-6 kat fark var. Kamu kaynaklarını harcarken bunlara çok edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bu para hepimizin parası” diye konuştu.

BÖYLE GÖRMEK İSTİYORUZ

 Badak, açıklamalarında Antalya’nın ulaşımı ve ekonomi vizyonu konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Badak, “2030’larda Antalya’yı kent merkezlerinde trafik sorunları çözülmüş, Döşemealtı-Alanya arasında 200 Km. 2x3 şeritli transit çevre yoluna kavuşmuş, tarım alanları dijital üretim odaklı planlanmış, 70 bin hektar kapalı sulamaya kavuşmuş, sahilde, kırsalda ve yaylada su ve çevre koruma planları tamamlanmış ve uygulanmış, Bucak/Burdur-Sandıklı/ Afyon aksında yeni endüstri bölgeleri gelişmiş, Burdur-Antalya Limanı ve Kepez-Gazipaşa arasında hızlı demiryoluna kavuşmuş, tarım ürünleri konteyner ve soğutuculu vagonlar ile de iç ve dış pazarlara taşınan, modern lojistik köye sahip. ürünleri intermodal taşımacılık ile ihraç edilen, modern kruvazör yolcu rıhtımına kavuşmuş, eko turizm, agro turizm, gastronomi ve sağlık turizminde markalaşmış, 30 milyon yabancı turist ile 25 milyar dolar turizm gelirine, Tarım ürünlerinde 5 milyar dolar, ticaret ve sanayide 10 milyar dolar ihracata, toplam 40 milyar dolan (turizm yüzde 60, turizm dışı yüzde 40) ihracata ulaşmış, büyük kültür, sanat, moda ve spor organizasyonları düzenlenen bir şehir olarak görmek istiyoruz” diye konuştu.

 TEDARİK, ÜRETİM, PAZARLAMA VE LOJİSTİK

 1980’li yıllardan itibaren Antalya’nın ekonomi sistemi turizm, tarım, ticaret ve sanayi alt sektörlerine dayanarak yapılandığını hatırlatan Badak, şöyle konuştu: “Bugün 3 milyona yaklaşan il nüfusunun yerleşimi ve sektörlerin ekonomik faaliyetleri yüzde 25 seviyesinde batı ilçelerinde oluşmakta ve yüzde 75 seviyesinde Konyaaltı ilçesinden Gazipaşa’ya (200 km) ova hattında büyük-küçük 15 kadar akarsuyu denize ulaştıran kıyılarda gelişmektedir. Ekonomik sistemlerin dört temel unsuru; girişimci, teknoloji, üretim noktası (tesis-otel-sera-fabrika) ve lojistik unsurlarıdır. Bunlar; tedarik, üretim ve pazarlama ekosistem içinde çalışır. Bu unsurlarında eksiklik bulunan ekonomik sistemler verimli çalışamaz. Çalışmada, Antalya ekonomisinin tedarik, üretim, pazarlama ve lojistik ekosistemi perspektifinden problemleri, üç ana sektör temelinde açıklanabilir.”

TARIM ALANLARI BOŞ

 “Tarım sektöründe tedarik pazarlamada, sera teknoloji ve altyapı, taşıma sera arazisi ölçek, yurtdışı pazar arama, fide ve sulamada maliyet, kamyon-TIR Garajı, kapalı sistem sulama, bölgesel lojistik merkez, pazara uygun üretim, Antalya limanda konteyner, hazine tarım alanı boş kalma, devlet ilgisinin odaklanması ve tarım işçisi sorunları bulunmaktadır. Ticaret/sanayi sektörleri tedarik ve pazarlamada ise iç mal temini sadece karayolu ile yurt dışı pazar arama bireysel, DEİK, TİB, dış mal temini İzmir/İst/Mersin limanlarından, yurtiçi Uluslararası Fuar sorunu var. Yurt dışı teminde ve yurt dışı teslimde nakliye, serbest bölgede yer, kuru liman (lojistik merkez) sorunu var. Turizm sektörü tedarik ve pazarlama da ise yurt dışı ulaşım havayolu ile kruvazör rıhtımı, deniz aktivitelerinde mekan, Antalya havalimanı Alanya turist taşıma ve yat gibi araçların barınak ve rampa sorunu var. Yurt dışı tanıtım tam kamu destekli devlet ilgisinde odaklanma çok fazla.”

FİYAT FARKINA DİKKAT ÇEKTİ

Antalya’da tedarik, üretim, pazarlama ve lojistik gibi unsurların eksik olduğunun altını çizen Badak, il dışı tedarik ve taşımacılıkta, demiryolu taşımacılığı, lojistik merkez ve kruvazör rıhtımı bulunmadığını, il içi üretim ve taşımacılıkta ise 70 bin hektarda kapalı sistem sulama ve Gazipaşa-Muratpaşa/ Kepez Demiryolu bulunmadığını, Gazipaşa-Muratpaşa/Kepez karayolunun yetersiz olduğunu kaydetti. Antalya’da üzerinde durulan demiryolu ve karayolu türleri ile kilometre maliyetleri hakkında da bilgi veren Badak, “Hızlı Demiryolunun (Ort. 150 Km/ Saat) maliyeti km. başına 3.5-4 milyon dolar, bölünmüş transit 2x3 şeritli yol maliyeti 2-2.5 milyon dolar, otoyol maliyeti ise son 20 yılda Türkiye’de yapılan ortalama maliyet 8 milyon, uzman analizleri 6 milyon dolardır. Konaklı-Serik arasındaki 122 Km’lik otoyol ihalesinin kilometre başına maliyeti ise 26 milyon avrodur” aradaki fiyat farkına dikkat çekti.

KONAKLI-SERİK OTOYOLU ZARAR VERİR

 Badak, Antalya’nın ihtiyacı olan ulaşım altyapıları, maliyet ve fonksiyonları konusunda da açıklamalarda bulundu. Gazipaşa Kepez arasında 10-12 duraklı 170 km hızlı demiryolu (600 milyon dolar) ile Alanya-Döşemealtı transit karayolunu (200 Km-400 milyon dolar) karşılaştırdı. Otoyol projesinin dezavantajları olduğunu vurgulayan Badak, şöyle devam etti: “KonaklıSerik arası 84 km 100 bin araç/ gün geçiş garantisiyle vatandaşa, sektörlere ve kamu bütçesine büyük bir yük getirecektir. 80-150 metre genişliğinde arazi kullanılması ile işletme maliyetleri yüksek olacaktır. Gelecek yıllarda Serik-Döşemealtı 78 km için ilave 2.5 milyar avro yatırıma ihtiyaç olacaktır. İhaleye giren firma sayısı çok az, geçiş ücreti aşırı yüksek olacaktır. Güzergahta var olan yüksek nitelikli tarım, eko ve agro turizm alanlarını bozacaktır. Çukurova-Ege arasında ağır taşımacılık sorunlarını tarım ve turizm nitelikli Antalya ovasına getirecektir. Döşemealtı’na bağlanmadığından tüm trafik SerikAksu-Cırnık Köprüsüne toplanacaktır. Konaklı-Serik Otoyolu ilimize ciddi zararlar verecektir. Bölünmüş transit yol birçok konuda daha avantajlıdır.”

OTOBAN YÜKSEK MALİYETLİ

“84 km’lik otoyol için kullanılacak aşırı (3.2 milyar €) bütçe nedeniyle hızlı tren ve kapalı sulama yatırımlarına 15 yıl boyunca ödenek alınamayacak olması nedeniyle ilimize büyük zararı olacaktır. 3.2 miyar avro bütçe İle diğer dört temel ulaşım ve üretim yatırımı tamamlanabilir. Ayrıca, otobanlar endüstri bölgeleri arasında kesintisiz büyük tonajlı taşımacılık için yapılan, geniş arazi kullanan ve çok yüksek maliyetli altyapılardır. Otoyol yapılırsa, Serik’ten Denizli yönüne ve Konaklı’dan Mersin yönüne uzatıldığında Çukurova-Ege arasında endüstriyel ağır taşımacılık sulak ve verimli Antalya ovasından geçerek ilimizin turfanda tarım ve nitelikli eko turizm bölgelerine zarar verecektir. Mersin-İzmir Otoyolu TaşucuKaraman-Isparta-Burdur-Denizli koridorundan geçebilir”

40 MİLYAR DOLAR MÜMKÜN

 2023 yılında Türkiye’nin 1.15 trilyon dolar GSYİH içinde 6. sırada olan Antalya’nın katkısının (63.4 milyar dolar-yüzde 3.4) yüzde 4 seviyesine yükseltmek hedefinde olunması gerektiğini kaydeden Badak, “Sistem eksikleri giderildiğinde Antalya ekonomisinde 2030‘lu yıllarda 40 milyar dolar ihracata ulaşmak mümkündür. Hedefin endüstrilere dağılımı; 30 milyon turist, 25 milyar dolar (yüzde 60) turizm geliri, 15 milyar dolar (yüzde 40) turizm dışı ihracat, 5 milyar dolar tarım ürünleri (yüzde 13), 10 milyar dolar (yüzde 27) Ticaret ve İmalat Sanayi ihracatı olması beklenmektedir” şeklinde konuştu.

TURİZM YOLU TAMAMLANAMADI

‘Antalya 2030 Ulaşım ve Ekonomi Vizyonu’ için yerel yönetimler ile bakanlıkların yakın işbirliğini gerektirmektedir. Örnek vermek gerekirse, çok ihtiyaç olduğu halde Bakanlık-Belediye işbirliğiyle yapılması gereken ‘Antalya Havaalanı-Kundu-BelekKızılağaç 98 Km. 2x2 şeritli turizm yolu’ 10 yıldır yapılmamıştır. 31 Mart 2024 yerel seçim sürecinde, bütçesi Turizm Bakanlığı’ndan karşılanarak Büyükşehir Belediyesi tarafından tamamlanacağı açıklanmıştır. Bu karayolu, AksuSerik D400 karayolunda var olan araç yoğunluğunun yüzde 10-12’ini alacaktır. Toplum refahının artırılması ile gelirin dengeli dağılmasını tasarlamak ve düzenlemek kamu yönetiminin temel hedefleri arasındadır. Yasal değişikle İl Özel İdarelerinin yerel kalkınmayı, sektörel yatırım ve destekleri düzenleyen yetkileri Büyükşehir Belediyelerine geçmiştir. Sürdürülebilir turizm açısından ‘Destinasyon Yönetimi’nin ve bu nedenle yerel yönetimlerin önemi artmıştır. Çalışmada sağlanan veriler, yatırım verimliliği, bölge gelirlerinin yükseltilmesi ve sektörler arasında var olan gelir farklarının azaltılması açılarından incelendiğinde; turizm sektöründe olduğu gibi tarım sektörü problemlerinin de kamu yönetimi tarafından tamamen kucaklanmasını gerekli kılmaktadır” diyerek konunun önemine dikkat çekti.