Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği (ASYOD) tarafından gerçekleştirilen Uluslararası Katılımlı Akciğer Sağlığı Kongresi (UASK) 2024, Antalya’nın Belek Turizm Merkezi’ndeki bir otelde gerçekleştirildi.

Prof. Dr. Tevfik Özlü, kronik obstrüktif akciğer hastalığının (KOAH) 40-50 yaşından sonra uzun süre sigara içmiş erkeklerde ortaya çıkan bir hastalık olduğunu belirtti.

"Tandır ve KOAH bağlantısı"

KOAH’ın en büyük sebebinin uzun yıllar sigara içilmesi olduğunun altını çizen Özlü, “Ancak sigara içmeyen kişilerde de KOAH olabiliyor. Bizim daha sık gördüğümüz özellikle Anadolu’da kırsal alanda yaşayan ve yıllar boyu kapalı alanda odun, kömür ya da tezek gibi biyoyakıtların kullanılmasına bağlı, onların dumanlarını soluyan yaşlı kadınlarda KOAH görüyoruz. Bu oldukça hani önemli bir halk sağlığı sorunu. Halen bu ocak ya da soba ya da kuzine sobası ya da işte kara ateş, tandır gibi değişik düzeneklerde odun, kömür ve tezek yakılmaya devam ediyor. Ve kırsal alanlarda kadınların genellikle günlük yaşantıları da bu ateşin etrafında geçiyor. Yemek orada pişiyor. Çay kahve orada içiliyor, komşu bir araya geldiğinde ateşin etrafında oturup birlikte hem işlerini görüyorlar hem muhabbetlerini yapıyorlar. Yemekler ailece orada yeniyor. Ve günün çok önemli bir kısmı özellikle kadınlar bu dumana maruz kalıyorlar” diye konuştu.

Özlü, yıllar sonra bu dumana maruziyetin sonucunda akciğerlerde, aynen sigara içen işte erkeklerde görüldüğü gibi KOAH bulgularının ortaya çıktığını bildirdi.

"Önemli bir halk sağlığı sorunumuz"

Bunların öksürük, nefes darlığı, hırıltılı solunumla karşılarına çıktığını dile getiren Özlü, “Sorduğumuz zaman hiç sigara içmemiş ya da sigara içilmemiş olabiliyor. O bakımdan bu tür yakıtların tüketildiği özellikle kapalı alanda, ev içinde bu dumanın solunduğu ortamlar sağlık açısından büyük risk içermektedir. Bu önemli bir halk sağlığı sorunumuz. Bu kişilerin KOAH yönünden solunum fonksiyon testlerinin yapılması, gerekirse akciğer grafileri ve toraks tomografilerinin alınması ile bu teşhis konulabilmekte ve tabii uygun tedavilerle takibi yapılabilmektedir” dedi.