Ülkemizde de basının kutuplaştırıldığı, bağımsız ve tarafsız özgür basın anlayışının ortadan kaldırıldığı yılların yaşandığını vurgulayan Mehmet Balık şunları söyledi: 

"10 Ocak 1961’de gazetecilerin çalışma koşullarını iyileştiren, basın çalışanlarının haklarını korumak amacıyla çıkarılan 212 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinin üzerinde yıllar geçmiş durumda. Aradan geçen 63 yılın ardından basın emekçilerinin hak arayışlarında bir değişim yaşanmaması ne yazık ki son derece üzücüdür.

Medyada yaşananlara baktığımızda; basın emekçileri, ekonomik ve sosyal haklarını kullanamaz hale getirilmiş ve basın özgürlüğü ayaklar altına alınmıştır. Büyük bir özveri ve fedakarlık ile yapılan bu onurlu mesleğe gönül veren basın emekçileri halkın hak arayışlarını, işsizliği, yoksulluğu haber yaparak kamuoyu oluşturmaya çalışırken, kendi yaşadıklarını unutmuş, kendi hakkını savunamamıştır.   

Manavgat’ta 30 Ağustos’ta Şevval Sam sahne aldı Manavgat’ta 30 Ağustos’ta Şevval Sam sahne aldı

Basın bir ülkenin çağdaşlaşmasına, aydınlanmasına, vatandaşların bilinçlenmesine, gerçeklerin ortaya çıkarılmasına katkıda bulunan en önemli güçtür. Çağdaş demokrasilerde basın “4. güç” olarak kabul edilir. Bu nedenledir ki siyasi iktidarlar, halka uyguladıkları zulmü, işsizliği, pahalılığı saklamak için basının görevini özgürce yapmasını istemez ve basını susturmak ister. 

Ülkemizde de basının kutuplaştırıldığı, bağımsız ve tarafsız özgür basın anlayışının ortadan kaldırıldığı yıllar yaşanmaktadır. Nedeni açıktır; basın toplumun aydınlanmasına ışık tutar. Toplumun öğrenmemesi ve bilmemesi geriyor ki onlar da sömürü ve talanlarını daha rahat yapabilsinler. Gerçekleri, havuz medyasıyla ve kara propagandayla gizlemektedirler.

Başta basın şehitlerimiz Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Turan Dursun, Bahriye Üçok olmak üzere, acılarını yüreğimizde hissettiğimiz basın şehitlerimizi ve aramızdan ayrılan basın emekçilerini saygıyla anıyoruz. Toplumun gönlünde yer edinen aydınların bedenleri ortadan kaldırılsa da fikirlerinin yaşamasına hiçbir güç engel olamayacaktır. 

Bu yaşananlara rağmen; mesleğini onuruyla yaparak halkı bilgilenme görevini yerine getiren kamuoyunun gözü, kulağı olan gazeteciler de hala vardır ve biz onların yanındayız ve kendilerini takdir ediyoruz. Ekonomik anlamda yaşanan tüm zorluklara rağmen mesleğini icra etmeye çalışan yerel basın emekçilerimizi de ayrıca kutluyorum. Gazeteciler, AKP iktidarının sansürüne ve baskısına karşı; Büyük Önder Atatürk’ün “Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır” sözünü kendilerine referans alarak, emperyalistler ve işbirlikçileri ile mücadeleye devam etmelidir.

Bu düşünce ve taleplerle; tüm basın emekçilerinin “Çalışan Gazeteciler Günü”nü kutluyor, geçmişte olduğu gibi 10 Ocak’ları bayram gibi kutlayacakları aydınlık günlere kavuşmalarını diliyorum."

Editör: Antalya Saati